التَّفْسِيرُ: ابْتَدَأَتِ السُّورَةُ الكَرِيمَةُ بِذِكْرِ أَوْصَافِ المُتَّقِينَ Tefsir: Bu mübarek sure, müttakilerin özelliklerini anlatarak başlamaktadır.

وَابْتِدَاءُ السُّورَةِ بِالحُرُوفِ العَظِيمَةِ {الم} وَتَصْدِيرُهَا بِهَذِهِ الحُرُوفِ الهِجَائِيَّةِ Surenin "Elif, Lâm, Mîm" harfleriyle başlaması ve bu harflerin sure başına getirilmesi...

يَجْذِبُ أَنْظَارَ المُعْرِضِينَ عَنْ هَذَا القُرْآنِ ...Kur’an’dan yüz çevirenlerin dikkatini çekmektedir.

إِذْ يَطْرُقُ أَسْمَاعَهُمْ لِأَوَّلِ وَهْلَةٍ أَلْفَاظٌ غَيْرُ مَأْلُوفَةٍ فِي تَخَاطُبِهِمْ Çünkü bu harfler onların günlük konuşmalarında alışık olmadıkları bir biçimde kulaklarına çarpmaktadır.

فَيَنْتَبِهُوا إِلَى مَا يُلْقَى إِلَيْهِمْ مِنْ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ Böylece, kendilerine okunan apaçık ayetlere dikkat kesilirler.

وَفِي هَذِهِ الحُرُوفِ وَأَمْثَالِهَا تَنْبِيهٌ عَلَى «إِعْجَازِ القُرْآنِ» Bu harfler ve benzerleri, Kur’an’ın mucizeliğine bir işaret niteliğindedir.

فَإِنَّ هَذَا الكِتَابَ مَنْظُومٌ مِنْ عَيْنِ مَا يَنْظِمُونَ مِنْهُ كَلَامَهُمْ Çünkü bu kitap, insanların konuşmalarını oluşturdukları aynı harflerden meydana gelmiştir.

فَإِذَا عَجَزُوا عَنِ الإِتْيَانِ بِمِثْلِهِ، فَذَلِكَ أَعْظَمُ بُرْهَانٍ عَلَى إِعْجَازِ القُرْآنِ Eğer insanlar onun benzerini getirmekten aciz kalıyorlarsa, bu Kur’an’ın en büyük mucizesidir.

يَقُولُ العَلَّامَةُ ابْنُ كَثِيرٍ رَحِمَهُ اللَّهُ Büyük âlim İbn Kesîr (rahimehullah) şöyle der:

إِنَّمَا ذُكِرَتْ هَذِهِ الحُرُوفُ فِي أَوَائِلِ السُّوَرِ بَيَانًا لِإِعْجَازِ القُرْآنِ "Bu harflerin surelerin başında zikredilmesi, Kur’an’ın mucizeliğini vurgulamak içindir."

وَأَنَّ الخَلْقَ عَاجِزُونَ عَنْ مُعَارَضَتِهِ بِمِثْلِهِ "Ve mahlûkat, onun benzerini getirmekten acizdir."

مَعَ أَنَّهُ مَرْكَّبٌ مِنْ هَذِهِ الحُرُوفِ المَقْطُوعَةِ الَّتِي يَتَخَاطَبُونَ بِهَا "Oysa Kur’an, onların konuşmalarında kullandıkları harflerden oluşmaktadır."

وَهُوَ قَوْلُ جَمْعٍ مِنَ المُحَقِّقِينَ "Bu, birçok âlimin görüşüdür."

وَقَدْ قَرَّرَهُ الزَّمَخْشَرِيُّ فِي تَفْسِيرِهِ الكَشَّافِ وَنَصَرَهُ أَتَمَّ نَصْرٍ "Zemahşerî, Keşşâf adlı tefsirinde bu görüşü benimsemiş ve güçlü bir şekilde savunmuştur."

وَإِلَيْهِ ذَهَبَ الإِمَامُ «ابْنُ تَيْمِيَّةَ» "İmam İbn Teymiyye de bu görüşü benimsemiştir."

ثُمَّ قَالَ: وَلِهَذَا كُلُّ سُورَةٍ افْتُتِحَتْ بِالحُرُوفِ، فَلَا بُدَّ أَنْ يُذْكَرَ فِيهَا الانْتِصَارُ لِلْقُرْآنِ "Bu yüzden harflerle başlayan her surenin içinde Kur’an’ın üstünlüğü ve onun ilahi bir kitap olduğu vurgulanmaktadır."

وَبَيَانُ إِعْجَازِهِ وَعَظَمَتِهِ "O’nun mucizeliği ve azameti açıklanmaktadır."

{الم ذَلِكَ الكِتَابُ} "Elif Lâm Mîm. İşte o kitap..." (Bakara, 2)

{المص كِتَابٌ أُنزِلَ إِلَيْكَ} [الأعرَافِ: ١ - ٢] "Elif Lâm Mîm Sad. Bu, sana indirilen bir kitaptır." (A'râf, 1-2)

{الم تِلْكَ آيَاتُ الكِتَابِ الحَكِيمِ} [لقمَانَ: ١ - ٢] "Elif Lâm Mîm. İşte o hikmet dolu kitabın ayetleri." (Lokman, 1-2)

{حم وَالكِتَابِ المُبِينِ إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ} "Hâ Mîm. Apaçık olan kitaba andolsun ki biz onu mübarek bir gecede indirdik." (Duhan, 1-3)